![[Resim: 3511000.jpg]](https://cdn.iha.com.tr/Contents/images/2020/50/3511000.jpg)
“Metabolizmayı bozabilir”
Çoğu Kez tüketilen hazırlanmış çorbaların kilo alımına da neden olabileceğine değinen Dyt. Gençyürek, şöyle devam etti: “Hazırlanmış çorbaların evde taze besinlerle yapılan çorbalar kadar lif ve beslenme öğesi içermemesi sebebiyle aralıksız hazırlanmış çorba bitiren kişilerde ceset için önemli rol oynayan beslenme öğelerinin eksikliği meydana gelebilir. İçeriğindeki sağlığa zararlı yağlar ise kilo artışına sebep olabilir. Hazırlanmış çorbaların sık tüketimi ile metabolizma ve bağırsak florasında bozukluk oluşabilir ve kalp-damar rahatsızlıkları, kanser, metaboliksendrom gibi birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Ayrıca kilo verme ve kilo kontrolü sağlama aşamasında da hazırlanmış çorbalar yerine evde yapılan bilhassa sebze ve kurubaklagil içeriği yüksek lif açısından varlıklı çorbalar seçim edilmelidir. Fakat katkı ve koruyucu madde içermeyen hazırlanmış çorbalar bir alışkanlık olarak değil, çok nadir zor anlarda tüketilebilirler”.
“Beyaz un, şehriye bağışıklık için risk”
Dyt. Gençyürek, evde yapılan çorbaları dinç ve sağlığa zararlı ayla getiren etkenleri ise şu şekilde açıkladı: “Evde yapılanı makbul olan bilhassa kış günlerinin vazgeçilmezi çorbaların besin değerini çoğaltmak veya sağlıksız ülkü getirmek kendi elimizde. Bir yana soğuk havalarla bir yandan pandemi süreciyle savaşırken hem bağışıklığımızı güçlendirmeye hem de kilo kontrolü sağlamaya ihtiyacımız var. Çorbaların içeriğine koyacağımız karabiber, kırmızı toz biber, pul biber, kimyon, zerdeçal gibi baharatlar keza metabolizmamızın hem de bağırsaklarımızın çalışmasını düzenleyerek beden direncini artırır keza de kilo kontrolü sağlamaya yardımcı olur. Dinç ve gıda değeri yüksek bir çorba olmak için mevsim sebzelerini mutlaka çorbalarımıza eklemeliyiz. Ayrıca posa değerini artmak ve nebati protein içeriğini zenginleştirmek için kurubaklagilleri çorbalarımıza eklemekte avantaj var. Bütün tahıl ürünlerini de (bulgur, karabuğday, esmer pirinç gibi) yeniden çorbalara eklememizde fayda var. aynı zamanda çorbalarda kullanılan yağ manâlı. Hayvansal yağlar batmış yağ kaynakları oldukları için yerine nebati yağları bilhassa zeytinyağını kullanmayı defalarca öneririm. Çorbalara eklenen artı miktarda tuz, katı yağlar, yağlı etler, kolay karbonhidrat kaynaklarından olan beyaz un, erişte, şehriye, makarna, pirincin bağışıklığımız, bağırsak sistemimiz ve kilo kontrolümüz için tehlike oluşturduğunu unutmamalıyız”.
iha