Afiyet Bakanı Koca, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bakan Koca, mesajında “Bugün 9 Şubat Dünya Sigarayı Vazgeçme Günü. Bugün siz de geleceğiniz için sağlıklı bir karar verebilirsiniz. Sevdiklerinizin kokusunu uzun yıllar ciğerlerinize çekebilmek için. Ateşi söndürün, o sizin hayatınızı söndürmeden. Sigara kullanımı, içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde her zamankinden daha büyük risk taşıyor. Arkanızda gözü yaşlı millet bırakmayın, sigarayı bırakın” ifadelerine yer verdi.

Musa Erdoğan

iha

Brezilya mutasyonlu korona virüs hastasının 1 haftadır İstanbul Tıp Fakültesi'nde çare gördüğü öğrenildi. sosyal ağ hesabı üzerinden açıklama yapan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Brezilya varyantı Covid geçiren hasta, 1 haftadır İstanbul Tıp Fakültesi'nde takibimizde. Alışılagelmiş Covid-19 gibi seyrediyor. Hastamızın durumu iyi” ifadelerini kullandı.

iha

Bir Takım yakınlarının umudu kestiği yaşlı adam, Elazığ Mediline Hastanesinde başarılı operasyonla yeniden hayata tutunup ayağa kalktı.

2 çocuk ve 4 torun sahibi Mehmet Tuğlu (73), geçmiş yıllarda yürek rahatsızlığı ve ritim bozukluğu nedeniyle kalpten ablasyon ameliyatı geçirerek, beraberinde antikoagülan hap tedavisi almaya başladı. aynı zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığına da yakın zamanda yakalanan Tuğlu, doktorların yazdığı kan sulandırıcı ilaçlarının yanında kimseye danışmadan ekstra asetilsalisilik asit (aspirin) kullanması sonucu rahatsızlandı. Şiddetli baş ağrısıyla Elazığ Mediline Hastanesi'ne başvuran ve burada nöroloji polikliniğinde yapılan tetkiklerinde beyin kanaması geçirdiği saptandı. Beyin ve Asap Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet Duranel ve ekibi göre derhal ameliyata alınan Tuğlu, başarılı bir operasyonla hayata tutundu.

“Doktor ne diyorsa onu kullansınlar"

Covid-19 hastalığına yakalandıktan sonradan kimseye danışmadan aldığı kan sulandırıcı ilaç sonucunda ölümden döndüğünü anımsatan Mehmet Tuğlu, “Buraya gelmemdeki niçin, yanlış hap uygulamak. Onun için tüm vatandaşlara doktorların onayı haricinde herhangi bir hap almamalarını öneriyorum. Doktor ne diyorsa onu kullansınlar. Ben korona geçirdiğim için iki tane kan sulandırıcı aldım ve o kan sulandırıcı nedeniyle beyin kanaması geçirdim. Eğer böylece yapmamış olsaydım, şuan burada hiçbir işim yoktu. İlacı da hiç kimseye danışmadan aldım. Onun için doktorların dediklerini yapsınlar ve onların dediklerinden diğer hiçbir ilaç almasınlar” dedi.

"Ben bir hata yaptım inşallah kimse de bu hataya düşmez"

Rahatlamak için ikinci bir kan sulandırıcı aldığı için bu duruma geldiğini anımsatan Tuğlu, “Ailemden bile benden ümidini kesenler olmuş. Bu durumda ben de diyorum ama, benim bu duruma gelmeme vesile olan bu hastanenin doktorlarına ilk olarak edinmek üzere emeği geçenlerine hepsine teşekkürler. Ben Covid-19 hastalığı geçirdiğim için normalde kan sulandırıcı alıyordum. Eğer almamış olsaydım hiç bu duruma gelmezdim. Şuan gayet de iyiyim, ben bir hata yaptım inşallah kimse de bu hataya düşmez” biçiminde konuştu.

Hastanın daha evvelden yürek rahatsızlığı ve ritim bozuklukları nedeniyle ameliyat geçirdiğini belirten Beyin ve Asap Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet Duranel, “Geçmiş yıllarda yürek rahatsızlığı ve ritim bozukluğu nedeniyle kalpten ablasyon ameliyatı geçirmiş ve beraberinde antikoagülan ilaç tedavisi bölge bir hastaymış. Fakat bu Covid-19 hastalığından sonra kendi düşüncesiyle ekstradan ilaçlarının yanına asetilsalisilik asit de eklemiş ve beyin kanaması geçirmiş. Kronik subdural hematom dediğimiz beyin kanaması rahatsızlığıyla bize geldi. Fazla şükür ameliyatını yaptık ve önemli bir kanama olmadı. Biz de tedbirlerimizi alarak ameliyata girmiştik ve o tedbirlerimizi uygulamaya da gerek kalmadı. Hastanın subdural hematomunu, burr holl yöntemi ile boşalttık, kanamasını çıkarttık. Amcamızın şuuru açıldı, yürümeye başladı ve şuanda gayet iyi. Bugün de taburculuğunu planlıyoruz, kendisine bundan sonraki hayatında sağlıklar diliyorum” ifadelerini kullandı.

"Bu da yaşadığımızı acı bir deneyim"

Op. Dr. Duranel hatalı ve bilinçsiz ilaç kullanımının sonuçlarına da uyarı çekerek, “Hastalıklar konusunda hekimlerimize danışmak çok manâlı, kafamıza tarafından hap almayalım. İlaç nihayetinde bir zehirdir, vücuda giren bir yabancı maddedir. O yüzden ilaçları doktorların önerisine göre kullanalım. Bu da yaşadığımızı acı bir tecrübe, bu tecrübelerden muamele etmek lüzumlu” diye uyarılarda bulundu.

Rıdvan Yeşilırmak

 

iha

2020 yılında 2 milyon çağrıyı kabul eden 112 Komuta Merkezi çalışanlarının reel vakalara ulaşma süresinin yalan yanlış çağrılar sebebiyle uzadığını gösteren İl Sağlık Müdürü Vejdi Yıldız, “Covid sürecinde vaka sayılarımız fazla ve her şeyde biz arandık maalesef. 65 yaş üstü bizi aradı, ekmek isteyen, su isteyen bizi aradı yani en küçük şeyde biz arandık. Bizim normalde vaka sayımız 9-10 binlerde bu arada Covid sürecinde sene bazında ortalamamızı 19 binde kapattık” dedi.

2020 yılında 225 bin vakaya müdahale ettiklerini ifade eden Yıldız, “Bizi en çok yalan yanlış ve mükerrer çağrılar zorluyor. Bu çağrılarımız ise yaklaşık yüzde 95 oranından 2020 yılında yaklaşık 750 vakaya gitmişiz yalan yanlış çıkmış buda ana vakaya varmak sürecini uzatıyor. Mükerrer olaylarda ise bir olayda birdenbire artı birey arıyor bu bizi sıkıntıya sokuyor ve bunlar bizim çağrı sayımızı da arttırıyor. Takriben 225 bin vakaya gitmişiz lakin 2 milyona yakın çağrı almışız düşünün ne değin yalan yanlış ve mükerrer çağrılarımız olduğunu" ifadelerini kullandı.

“Sizi niye alkışladık diyorlar"

Sağlık Durumu Bakanı Fahrettin Koca'nın Covid-19 sürecinde sıhhat çalışanlarına motivasyon olsun diye yaptığı çağrı üstüne 3 gün alkışlanmalarını ederek 112'yi arayıp ‘bize ekmek getirin, su getirin, biz sizi niye alkışladık' diyenlerin olduğunu kaydeden Yıldız, “Bizi ekmek, su için alkışlamasınlar biz doğrusu görevimizi yapıyoruz onun için alkışlasınlar” dedi.

Gaziantep'e 56 noktadan hizmet verdiklerini vurgulayan Yıldız, nokta sayısı arttıkça olgu sayısının da arttığını belirtti.

112 Komuta Merkezinde çağrıları tedarik eden Büşra Dolma, Covid sürecinde 112'nin gece 24.00'den daha sonra ihbardan daha fazla psikolojik danışma hattına dönüştüğünü kaydetti. Pandemi sürecinin engebeli geçtiğini açıklayan Dolma, “Özellikle gece 24.00'den sonradan çağrılar rahatsızlık veya ambulans talebi dışında bir nevi psikolojik danışma hattına dönüştüğümüzde söylenebilir. Haliyle fazla fazla belli bir hastalık olmadığı için şu oldu sıradan mi? Öksürüğüm alışılagelmiş mi? Çocuğuma geçmiş olabilir mi? Geçmişse ne dek sürede düzelirim gibi buradan muavin olmaya çalıştığımız zamanlar oldu” dedi.

“Içki isteyen de var, çocuğu ile konuşmasını isteyen de”

ara sıra acayip istekler için de 112'nin arandığını kaydeden Dolma, “Bizi arayıp yemek, su gibi ihtiyaçlarını değil de ben karantinadayım bana sigara getirin, bana alkol getirin siz ivedi hat değil misiniz gibi absürt isteklerle karşılaştığımız oldu. başkaca çocuğu nöbet geçiren bir anne saniyeler içerisinde buraya ulaşmaya çalışırken, başka bir annenin küçük çocuğunu telefona verip, ‘ablası konuşmayı yeni öğrendi hemen hemen hiç çocuğumla konuşur musun' diye burayı gereksiz yere meşgul ettiği oldu. Vatandaşımızı duyarlı olmaya misafir etme ediyoruz burada konuşmak veya ambulans yönelttirmek fazla kuvvet değil bundan imtina ettiğimiz için değil de bir hastanın hayatının kurtulması, minimum hasarla bir yaralanmayı atlatması yani saniyeler bizim için çok önemli” diye konuştu.

Ambulansları kendileri dezenfekte ediyor

112'nin cesur neferleri komuta merkezinden aldıkları belirsiz vaka ihbarlarına ise çabucak hareket ederek ulaşıyor. Vakayı hızlıca hastaneye yetiştiren sağlık durumu ekipleri ardından ambulansları kendileri temizleyip dezenfekte ediyor.

Resul Yanbul

 

iha

Dinç, gür, canlı, parlak saçlara sahip edinmek herkesin hayalidir. Oysa yılların çabuk ilerlemesi, modern yaşamın stresli günleri, baştan savma ve sağlıksız beslenme, geçirilen hastalıklar, genetik faktörler, bundan başka saçlara profesyonel olarak uygulanmayan şekil verme işlemleri saç sağlığını olumsuz etkilemekte, hatta saçların dökülmesine neden olmaktadır.

Saçların sağlığını, güzel görünümünü bozan bazı etkenleri maalesef ortadan uyandırmak ya da engellemek olası olmasa da genel saç sağlığını koruyabilmek adına yapılabilecek öyle fazla şey bulunmaktadır. Meşhur kuaför Samet Zili konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kadınlar için saçlar çok değerlidir, bu yüzden saçların bakımı ve beslenmesi de muhakkak ihmalkârlık edilmemelidir. Bilhassa de soğuk kış aylarında saçlar diğer mevsimlere göre daha negatif etkilenir. bu nedenle de saçlarınız daha artı bakıma gereksinim duyar. Her ne değin herkesin cildi gibi herkesin saçı da kendine has özelliklere sahip olsa da; herkese iyi gelecek, saçlarını besleyecek, güzelleştirecek formüller bulunmaktadır. Bunun için azıcık zaman dağıtmak ve profesyonel kuaförlerden yardım alarak saç bakımlarını yaptırmak gerekiyor. Mevsim ister yaz olsun ister kış her daim saçların  sağlığına iyi gelecek önerileri eğitimli kuaförlere sahip salonlara giderek uygulatmak, arkasından 10-15 günde bir bakım maskeleri ile saçları şımartmak gerekli ki kışın da saçlar parıl parıl sağlıkla parlasın.''

Samet Zili'den kayda değer öğüt

Saçları fazla sık yıkamak, şampuanlamak saç derisini kuruttuğunu ve olası olduğunca bu sıklığı azaltmak gerektiğini gösteren Samel Zili; “Her gün yıkamak yerine 3 günde bir yıkayıp temizlemek yoluna gidilmeli ve kafa derisinin yağlanarak saç tellerinin beslenmesine izin verilmelidir. Ergenlik dönemi gibi saçların sıklıkla yağlandığı ve kepek oluştuğu dönemlerde saçları 2 günde bir yıkamak tatmin edici olur. Saçlar kuşkusuz sıcak suyla yok ılık su ile yıkanmalı, durulandıktan daha sonra mümkünse saç diplerine fazla az soğuk uygulanmalıdır. Bu sayede sıcak suyun saç dipleri ve saç üstünde yer alan asit ve koruyucu lipit tabakayı eritmesi, saçların köklerinin yumuşayarak saçların sık dökülmesi de önlenmiş olur. Saçların ıslak kalması sağlık açısından uygun olmadığından bilhassa geceleri saç yıkandığında kurutulmalıdır. Ama bunun için kurutma makinesini yüksek sıcaklıkta çalıştırılmamalı, olası olduğunca düşük ısıda çalıştırarak ağır ağır kurutulmalıdır. Evde fön çekmek, maşa ile saç şekil verme uygulamaları pratik görünüyor olsa da bunlar adamakıllı tehlikelidir. Saç sağlığının düşmanıdır, saçın doğallığını, aydınlık görünümünü yok eder” diye tavsiyede bulundu.

[IMG]cdn.iha/Contents/pool_file/2021/05/53307_5540.jpeg[/IMG]

iha

Yaklaşık 4 sene önce geçirdiği mide amortisman ameliyatı sonrasında 25 kilo zayıflayan ve geçen zaman içinde sıhhat sorunları ortaya çıkan Seren Serengil, moral bulmak için Palandöken'i tercih etti.

Geçtiğimiz haftalarda 46 kiloya değin düştüğünü ve ameliyat olması gerektiğini açıklayan Serengil, arkadaşlarıyla geldiği Palandöken Sway Hotel'de kar ve kayağın tadını çıkardı.

Kayak yapmaktan keyif aldığını söyleyen Serengil, “Burası bana geldi. Palandöken'in eşsiz güzelliği içinde kayak yaparak moral depoluyorum” dedi.

iha

Havran'ın Büyükdere Kırsal Mahallesinde ailesi ile birlikte ufak baş hayvan yetiştiriciliği yapan 12 yaşındaki çoban şevki sosyal ağ platformlarındaki videoları ile büyük beğeni topluyor.

Kendi video sayfası da bulunan Şevki Savran'ın videolar milyonlar tarafından izleniyor. Havranlı Youtuber Nuri Saltan'ın videoları ile belli ufak çoban Şevki daha sonra kendi kanalı ile izleyicileri ile buluşmaya devam etti.

[IMG]cdn.iha/Contents/pool_file/2021/03/97787_aw221363-06.jpg[/IMG]

iha

Bu akşam Çaykur Rizespor ile sahasında oynayacakları maç öncesinde Can Bartu Tesisleri'nde kampta bulunan Fenerbahçe'de öğle yemeği sonrası Teknik Direktör Erol Bulut'un doğum günü kutlaması yapıldı. 46. yaşına giren Bulut, kendisi için hazırlanan doğum günü pastasını kesti ve tebrikleri kabul etti.

iha

Geçirdiği yağ aldırma operasyonu sonucu vücudunda daimi zarar meydana geldiğini iddia eden türkücü Alişan, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı U.A. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na kabahat duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunun yanı sıra Alişan, İstanbul Alıcı Mahkemesi'ne başvurarak doktor U.A.'ya 2 milyon lira manevi, 10 bin lira da maddesel edinmek üzere toplam 2 milyon 10 bin liralık tazminat davası açmış ve Tabipler Odası'na da şikayet etmişti.

Alişan, yaptığı kabahat duyurusunun ardındaki başlatılan soruşturma dahilinde avukatı Emek Emre ile birlikte açıklamak üzere Çağlayan'daki İstanbul Hak Sarayı'na geldi. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle tanımlama yapmayan Alişan, dava sürecine ilişkin ilan etmek üzere geldiğini söylemesinin peşinde avukatı ile birlikte açıklamak üzere adliyeye girdi.

İrem Demir

 

iha

Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fatime Yavuz, KOAH'ın belirti ve çare yönteminden bahsetti. KOAH'ın 'Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın baş harflerinin kullanılmasıyla oluşan kısaltma olduğunu söyleyen Dr. Yavuz, "Kronik; 'müzmin veya süregen', Obstrüktif; 'tıkayıcı daraltıcı' anlamına gelmektedir" dedi. KOAH'ın tütün dumanı, zararlı gaz ve parçacıklara emrindeki havayollarında mikrobik olmayan bir iltihaba bağlı olarak artan ilerleyici bir hastalık olduğunu uyarı çeken Dr. Yavuz, "Bu iltihaplanmaya alt olarak havayolları gitgide artarak daralırken, akciğer dokusunda ise hava keseciklerinde (alveol) geri dönüşümsüz genişlemeler ve harabiyet ortaya çıkar. Her sene KOAH sebebiyle takriben 3 milyon birey kaybedilmektedir ve tüm dünyada üçüncü ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde 40 yaş ve üzeri tütün kullanan her 5 yetişkinden birinde KOAH bulunmaktadır" diye konuştu.

"Erken teşhis büyük yük taşımaktadır"

Dr. Yavuz, sözlerine şöyle devam etti: "KOAH hastalığında ortaya çıkan şartların değişmesi, tanıda gecikilirse geri dönüşümsüz ve ilerleyici olduğundan bu hastalığın tanınması ve erken tanı konması büyük tartma taşımaktadır. Hastaların bir kısmında başlangıçta sabahları daha belirgin olan öksürük ve balgam tümdengelim olabilir. Balgam; genellikle beyaz renkli, yapışık, az miktarda ve koyu kıvamlıdır. Diğer bir nedene bağlı olmaksızın, ardışık iki sene boyunca; her sene minimum üç ay vakit ile balgam çıkarma şikayeti olan olgular 'Kronik Bronşit' olarak değerlendirilir. Bu hastalarda daha sonraki yıllarda KOAH ortaya çıkar".

"KOAH düşünülen her olguda nefes ölçüm testi yapılmalı"

Başlangıçta olan öksürük ve balgam çıkarma genellikle kişiler göre sigara içimiyle ilişkilendirildiğini bildiren Dr. Yavuz, "Birey, erken dönemde doktora başvurmaz. Solunum fonksiyonlarındaki kayıp ilerledikçe nefes darlığı keskin ayla gelir. Genelde hastalar solunum yetmezliği başladıktan daha sonra hekime başvurur. Rahatsızlık ilerledikçe kan ve doku oksijen düşüklüğü nedeni ile dudaklar, dil ve parmaklarda morarma gözlenir. Kan karbondioksit yüksekliği nedeniyle ellerde titreme, gözlerde kızarma ve uykuya eğilim olabilir. Bu durumda mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. KOAH tanısı spirometri (nefes ölçüm testi) ile konmaktadır. KOAH düşünülen her olguda nefes ölçüm testi yapılmalıdır. Ağrısız, kolay ve tekrarlanabilir bir ölçüm yöntemidir. Hastalığın tanısının kesinleştirilmesinde, şiddetinin belirlenmesinde ve izlemde büyük ağırlık taşımaktadır" dedi.

[IMG]cdn.iha/Contents/pool_file/2021/06/39373_aw238479-01.jpg[/IMG]

iha