Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Levent Bilir, en önemli önlemin, çevreci enerji kaynaklarına yönelmek ile enerjiyi bereketli ve tasarruflu kullanmak olduğunu belirtti.
Dr. Levent Bilir, "İzmir ve Ege, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı açısından büyük potansiyele sahip. Sadece rüzgardaki potansiyeli kullanarak Ege Bölgesinin toplam enerji tüketiminden daha fazla enerji üretmek mümkün. İzmir, Türkiye'nin güneş kapasite oranı en yüksek alanı olan ikinci il. Jeotermal ve biyogazdan elektrik üretimi için de büyük bir potansiyele sahibiz. Biyogazda, yaklaşık 2 bin 500 konutun 1 aylık tüketimine benzer değerinde olan potansiyele sahip İzmir'de, mutlaka çöpten enerji seçeneği de hayata geçmeli. Pak enerji kaynakları kullanılırsa hava kirliliği sorunu zaten kendiliğinden çözülür" dedi.
Ege Bölgesi, kasım ayı başından itibaren hava kirliliğiyle karşısında karşıya kaldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, ülke genelindeki istasyonlardan alınan değerleri anlık olarak yayınladığı "Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı" verilerine kadar; Ege'de çoğu istasyon raporlarında özellikle insan sağlığına olumsuz etkileri bulunan partiküler madde (PM10) sınır değerlerinin birçok kere aşıldığı görüldü. Ege'de, ölçüm yapılan istasyonların 1 Kasım'dan 7 Aralık'a dek olan saatlik verilerine tarafından; PM10 miktarlarının sınır değerleri birçok defa aştığı uyarı çekti. Sınır değeri, 24 saat ortalaması 50 mikrogram/metreküp olması gereken PM10 değerleri, saatlik olarak yapılan ölçümlere tarafından en yüksek, İzmir Alsancak'ta 488,87, Çiğli'de 386,78, Güzelyalı'da 360,56, Şirinyer'de 248,57, Bayraklı'da 264,15, Gaziemir'de 211,52, Karşıyaka'da 206,95, Bornova'da ise 156,89 olarak ölçüldü.
PM10 değerleri tekrar saatlik olarak en yüksek Afyon'da 200,86, Aydın'da 325,69, Balıkesir'de 473,32, Balıkesir merkez (MTHM) istasyonunda 420,91, Denizli Merkezefendi'de 433,13, Denizli Bayramyeri'nde 329,25, Manisa'da 70,17 ve Muğla'da 209,52 olarak kayıtlara geçti. 1 Kasım - 7 Aralık arasındaki süre diliminin 24 saatlik ortalamasına bakıldığında ise PM10 miktarı oranının, Afyon, Balıkesir, Denizli, İzmir Alsancak, Gaziemir ve Şirinyer ile Muğla'da hudut değerinde olan 50'nin aşıldığı görüldü.
Partikül madde nedir?
Partiküler maddeler (PM), hava içerisinde asılı olarak bulunan katı ve sıvı parçacıkların karışımından oluşan, yaygın hava kirletici olarak biliniyor. Partiküler maddelere keza kısa keza de uzun dönemde maruz kalmak, solunum, kalp damar hastalıkları, astım atakları, solunumla ilgili rahatsızlıklar ve akciğer kanserinden ölümlerde artışa yol açıyor. Dünya Afiyet Örgütü, 'PM10' için yıllık hudut değeri 20 mikrogram/metreküp, 24 saatlik hudut değeri ise 50 mikrogram/metreküp olarak belirmiş durumda.
Peki çözüm önerileri neler?
Dr. Levent Bilir, hava kirliliğinin önlenmesi için ilk önce rüzgar, güneş, jeotermal ve biyogaz kaynaklı enerji kaynakları ile doğal gazın kullanımının artması gerektiğini ifade etti. Bunun için devletin değişik teşvik programları hazırlamasının yardımsever olacağını belirten Bilir, "Bilhassa göç alan şehirlerde nüfusun artması nedeniyle plansız şehirleşme ve yeşil alanların azalması da hava kirliliği açısından olumsuzluk oluşturuyor. Sanayileşmenin şehre yakın yerlerde bulunması ve trafikteki vasıta sayısının fazlalığı da hava kirliliğinin insan sağlığı için ciddi problemler oluşturabilecek boyutlara ulaşmasında etmen" dedi.
Meteorolojik etkenlerin de negatif etkiyi artırdığını kaydeden Levent Bilir, "Yüksek basınç etkisiyle benekli hava yükselip dağılamadığı için zehirli gazların ve partiküler maddelerin yere doğru çöktüğü gözleniyor. Fosil yakıtların yakılmasıyla, havaya karbon dioksit, karbon monoksit, azot oksit, kükürt dioksit gibi gazlarla birlikte partiküler kirleticiler de yayılıyor. Bilinçsiz yakacak ve kalitesiz kömür kullanımı, doğalgaza geçiş imkanı olup da hala katı yakacak seçim eden merkezi sistem binalar, kaloriferlerin ehil kişiler tarafından yakılmaması, bacalarda filtre sisteminin bulunmaması gibi etkenler de bunu artırıyor" diye konuştu.
Uzmanlar, hava kirliliği azaltmak için yapılması gerekenler şöyle açıkladı:
"Yenilenebilir enerji kaynaklarını uygulamak, nitelikli, ısıl değeri yüksek ve daha eksik hava kirliliğine neden olacak yakıtları yeğlemek, SO2 ve partikül madde emisyonu oluşturmadığı için jeotermal enerji kullanımını artırmak, sıcak su üretimi için güneş enerjili ısıtma sistemlerini seçmek, binalarda ısı yalıtımı gerçekleştirmek, ortam sıcaklığını gereğinden fazla yükseltmemek, kaloriferlerin eğitimli kişilerce yakılması, periyodik bakım yaptırılması, bacaların zamanında temizliği, kömür depoları ve kaloriferli apartmanların denetim altına alınması ile düşük kalite yakacak kullanımını alıkoymak, mümkünse doğalgaz dönüşümlerini karşılamak, şehirdeki yeşil alanları genişletmek, enerjiyi bereketli ve tasarruflu göstermek."
iha